6 Şubat 2010 Cumartesi

6 Şubat 2010 Kayserispor Galatasaray Maçı. BİR GOLCÜ ARANIYOR...



Aslında üzüleyim mi sevineyim mi bilemiyorum.İyi haber ;Galatasaray iyi futbol oynadı,kötü haber; Galatasaray iki puan kaybetti.Antalyaspor maçından sonra demiştim ki, düşüş devam mı edecek yoksa Galatasaray yükselişe mi geçecek.Bu maçı Galatasaray’ın yükselişe geçtiği maç olarak algılayabiliriz.Zira başta da yazdığım gibi Galatasaray, güzel top oynadı.Şimdi kaçırılan iki puana ağlama zamanı.

Ben demiştim demek istemezdim ama Giovani dos Santos Ramírez’in kötü futbolu devam etti bu maçta.Hatta öyleki, Caner pek çok pozisyonda Giovani dos Santos Ramírez’e pas atmadı.Çünkü Gio, aldığı her topu ezdi, hücumu yavaşlattı, ya da kaybetti.Bugün hatalarını kapatmaya çalışan görüntüsü de yoktu.Caner'de ona pas vermemeyi tercih etti.Bunu bilinçli mi yaptı bilmiyorum ama iyi yaptı.Galatasaray’ın elindeki kadro düşünüldüğünde Arda Turan’ı saymazsak en iyi sol açıktır Caner Erkin.İnşallah FR Giovani dos Santos Ramírez için Caner Erkin’i kesmez.İlerleyen günler gösterecek.

Gelelim Galatasaray’ın en büyük problemine.Santrafor.Mevcut sağlık kurulunun durumu düşünüldüğünde Uzun bir süre Jo’yu takımda göremeyeceğimize göre Çözüm ne olacak.Bu akşam ki maç gösterdi ki Arda’dan santrafor olmaz.Santraforluk Arda’nın genlerinde yok.Zaten FR Giovani dos Santos Ramírez’i Antalyaspor maçında o bölgede denemişti.Ancak orada da pek içi açıcı oynamadığı kesin.FR’nin elinde iki seçenek var.
a)Abdulkader Keita
b)Cem Sultan
Hangi seçenek daha iyi bilemeyeceğim.İkisini de denemeden bilemeyiz.Şu bir gerçek Santrafor sorunu FR’nin masasının üzerindeki bir numaralı sorun.Santrafor mevki şu an için Galatasaray’ın lanetli bölgesi olarak gözüküyor.Baroş, Kewell,Jo sakat Nonda gönderildi, Arda ve Giovani dos Santos Ramírez o bölgenin adamı değil.FR, ya sıradaki gelsin mantığı ile devam edecek ya da o bölgede Arda’yı oynatacak.Bana soracak olursanız, sıradaki gelsin derim.

Enteresandır,Servet yokken defans daha bir toparlanmış gözüktü.Galatarasay’ın bekleri geri döndüğünde defans problemi hallolur.(tabi bu sağlık kurulu ile senelerdir birilerinin dönmesini bekliyoruz).Uğur Uçar eski Uğur değil.Caner ise zaten sol bek değil.Hal böyle olunca eldeki mevcut duruma rağmen bence defans günü iyi kurtardı.

Orta sahada ise Mehmet Topal’ı zevkle seyrettim.Eski günlerdeki gibi.Top kaptı,oyun kurdu,atakları başlattı ama niye oyundan çıktı onu anlamadım.Anladığım kadarıyla FR yaşayan en büyük Mustafa Sarp hayranı.Mehmet Topal inşallah yine sakatlanmamıştır.Zira yine sakatlandıysa sonunun Linderoth gibi olmasından korkuyorum.Keita ise yanında kimsenin olmamasına rağmen iyi oynadı.Ama Sabri’yi mumla arıyoruz galiba(bu sözü bir gün söyleyeceğim aklımın ucundan geçmezdi)

SONUÇ:Bu oyuna bir santrafor şart.Aksi halde uğraşan didinen ve hatta gol pozisyonuna giren ama gol atamayan bir Galatasaray izleyeceğiz önümüzdeki günlerde.Allah sonumuzu hayır etsin(amin)

4 Şubat 2010 Perşembe

Kim Bunlar?




Karşınızda Arda TURAN ve Elano Ralph Blumer ‎

GALATASARAY SAĞLIK KURULU MU,TSL'NİN KASAPLARI MI?




Yazılacak çok şey var ama içimden gelmiyor.Futbol katliamımı dersiniz hakem hatası mı bilemem.Haldun ÜSTÜNEL boşuna uğraşmış İngiltere'de.Teknik topçu bizim neyimize gerek.Alıcaksın dört tane pehlivan geleni biçsin gidenin ayağını kırsın.Transfer için İngiltere'ye gitmeye de gerek yok.Doğru Kırkpınara.Yazık, hem de çok yazık...

ASLANTEPE TT ARENA

Yurdum teenage'nin dediği gibi "çok deli olacak be hocam".Hakikaten çok deli olacak.Bit be Allahaşkına stad be bit :)

Emre Belözoğlu

Kimse sana OT'ye gittin diye kızmıyor.İnsanları asıl sinirlendiren OT'ye gidince çenenin düşmesi.Az konuş işine bak, topunu oyna.Taraftar yalakalığı bundan yıllar önce işe yarıyordu.Ne kadar yalakalık yaparsan yap üç maç kötü oynayınca taraftar seni tefe koyup çalar.Herif zaten OT liymiş demez.Bu videoda senin içindir...


3 Şubat 2010 Çarşamba

HaberTürk'te Saba Tümer İle Bu Gece ve HASAN ŞAŞ.Sipik ulan kaptan

Giovani dos Santos Ramírez



3 şubat 2010 antalyaspor galatasaray maçı  ziraat türkiye kupası çeyrek finali ilk maçı itibarıyla akıllardaki asıl soru "kiralıkdı dimi bu"

Çok kötüydü.Arda'nın sene sonunda ayrılışında sonra onun yerine düşünülüyorsa, yandı gülüm keten helva.Genç yetenekler açısından bakıldığında Aydın'ın günahı neydi.Uyum sorunu adaptasyon diyelim ve ona biraz zaman verelim.

Arda Turan 2009-2010 sezonu sonunda Galatasaray'dan ayrılır mı?


Cevabı hemen baştan vereyim, maalesef evet.Arda Turan'ı Galatasaray'da son sezonunda  izliyoruz.Tabi ki ilerleyen yıllar ne gösterir onu bilmiyorum.Galiba Giovani dos Santos Ramírez transferi bu konuda en önemli kanıt.Güle güle yaşı küçük kendi büyük kaptan ...

3 şubat 2010 Antalyaspor Galatasaray maçı...


Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Finali ilk maçı ...

Büyük facia.Aslında yenilmek değil önemli olan.Önemli olan böylesine kötü bir futbolla yenilmek.Şu futbolcu kötü oynadı, bu iyi değildi yazmayacağım zira takımın tamamı kötüydü.Bu takım oyun kurabilen bir ön libero diye bas bas bağırıyor.Kanat akını yok denecek kadar azdı.Kimin ne yaptığı belli değil.İnşallah bir çöküşün başlangıcı değil sonudur.FR kurtar bizi...

19 Aralık 2008 Cuma

21 Aralık 2008 Galatasaray-Beşiktaş Derbisi


Aslında Beşiktaş'a karşı hep bir sempatim olmuştur.Yenildiğimiz zaman öyle hayatla bağlantımı kesmem.Fakat bu sefer farklı.Çünkü çok değerli jimnastik kulübünün futbol takımının başında Mustafa DENİZLİ denen kişi var.Sene başında Lig TV izleyicilerini çileden çıkarmayı başarmıştı.Özellikle durmadan Galatasaray futbol takımını eleştirmesi Galatasaraylıların tepkisine neden olmuştu.

Ertuğrul SAĞLAM'ı severim.Samsun'da yaşarken kendisini devamlı görürdüm.Beyefendiliği öyle sadece kameralar karşısına geçince ortaya çıkan bir durum değil.Gerçek hayatta kameralar olmadığı zamanda beyefendi bir insan. Ancak Ertuğrul SAĞLAM'ın gidişine çok sevinmiştim.Zira artık GALATASARAY maçları seyrederken Mustafa DENİZLİ işkencesine mağruz kalmayacaktık.Hani o ünlü sözde ki gibi"Çinde 1 milyar insan ölmüş olsa dahi o gün dişiniz ağrıyorsa ,o günün en önemli olayı dişinizin ağrımasıdır."

Mustafa DENİZLİ'nin Beşiktaş macerası ise hızlı başladı.Benim gibi, şampiyonluğun en önemli adayı iken, Ertuğrul SAĞLAM'ı garip bir biçimde görevden aldıktan sonra şampiyonluk şanslarının kalmadığının düşünenleri bile şaşırttı Beşiktaş. Sonraki haftalarda ise herşey normal seyrine döndü.Sene ortasında teknik direktör değiştiren her takım ilk haftalarda bir form yükselişi yaşasada sonradan düşüşe geçiyor.Beşiktaş da ise olan buydu aslında.

Bu derbi pek çok sorunun cevabı olacak.

1)Bakalım Mustafa DENİZLİ trübünden devamlı eleştirdiği GALATASARAY karşısında ne yapacak.Eğer bir yenilgi alırsa GALATASARAY taraftarı için bir eğlence ortaya çıkacak .Zira "MUSTAFA DENİZLİ YORUMLA BİZİ" tezahüratı bu maç için hazırlandı.

2)"Sikibbe" için son kararımı vereceğim maç olacak.Düşe kalka giden bir takım ve teknik direktörü görüntüsü verdi bugüne kadar.Ne yaptığı ne yapacağı belli olmadı .Fark yeriz dediğimiz maçlarda fark attık."Olm bu maç bizim" dediğimiz maçlar ise felaket oldu bizim için. 

3)GALATASARAY için çok önemli bir maç.O kadar önemli ki .Eğer GALATASARAY galip gelirse şampiyonluk yolunda ilerlemeye devam edecek.Ama yenilirse 2008-2009 T.S.L. futbol sezonu ,GALATASARAYlı futbolcular için sağlık ve spor amaçlı bir yıl olarak devam edecek.Zira lig için,bu maç ,bir dönüm noktası olacak.

4)Beşiktaş açısından bakıldığında ise kanımca onlar için GALATASARAY kadar öenmli bir maç değil.Çünkü Beşiktaş şampiyonluk şansını Ertuğrul SAĞLAM'ı gönderdiğinde  kaybetti

Şişman Yanko'nun Dükkanı mı?

Yukarıdaki sorunun cevabı belkide pek çok GALATASARAYLI tarafından bile bilinmemekte .Cevabı ise "renklerin Öyküsün'de"

Renklerin öyküsü : 

Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-siyah renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim:

"Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu."

Hayatınızdaki bazı önemli şeyler küçük tesadüfler sonucu oluşmuştur.Şişman Yanko' nun Dükkanına hoş geldiniz.